6 – 7 ay Hükümetsiz kalan ülkemiz, CHP’nin (Ecevit) MSP’nin şartlarını göze almasıyla Erbakan’la bir Hükümet kurmaya razı oldu. Bir Hükümet protokolü hazırlandı ve her iki taraf da imzalayarak Hükümet teşkil edildi.
Hükümetin kurulmasından hemen sonra Başbakan Ecevit’in şu açıklaması fevkalade önemliydi. “Tarihi yanılgı” Ecevit bu sözünü açıklarken de; “Biz Müslümanlığı gericilik zannederdik. Hâlbuki insan hem Müslüman olup hem de ilerici olurmuş” diyecekti.
24.Ocak.1974 tarihinde kurulan CHP – MSP koalisyon Hükümetinde liderler birbirlerini tebrik ederken.
Bu koalisyon Hükümetiyle çok büyük işler yapıldı ve Ülkemiz kaybettiği prestijini tekrar kazandı. Mesela “Kıbrıs Barış harekâtı” bu Hükümetle kazanıldı. Hem de ABD’den izin almadan… ABD’nin koyduğu ambargoya, Türkiye’de haşhaş ekimi serbest bırakarak ve İncirlik hava üssü kapatarak cevap verdi.
30 İmam Hatip Okulu 300’e çıkartıldı. İlk defa okul kitaplarına “Din ve ahlak dersleri” konuldu. Ağır sanayi, “Fabrika yapan fabrika” 200 kadar fabrika ülkemizde “sür’atlı, hızlı ve yaygın kalkınma” modeliyle yapılmaya başlandı. 3000 yeni kur’an kursu açıldı. Müslüman ülkelerde okuyan öğrencilere muadelet (denklik) hakkı verildi…
Milliyet Gazetesinin usta karikatüristi Bedri Koraman’ın başlık altından renkli olarak verilen bir karikatürü CHP – MSP Hükümetinin ağırlıkla hangi ortağın kontrolünde olduğunu göstermekteydi.
Bu arada TBMM’sinde de güya MSP’yi çek (test) etmek amacıyla CHP’liler “Hafta tatilinin Cuma gününe alınması”nı isteyen bir kanun teklifi verdiler. Kanun mecliste görüşülürken MSP sözcüleri teklifin lehinde, AP sözcüleri ise teklifin aleyhinde konuşmalar yaptılar. Oylama sonucunda kanun teklifinin kabulünde sadece 48 oy çıkmış, teklifi veren CHP’liler bile kendi kanun tekliflerine oy vermemişlerdi.
Bu arada MSP gurubu da bir kanun teklifi vererek; her gün milyarlarca lira harcanarak masrafa yazılan ve malların maliyetine giren reklam giderlerini vatandaşın sırtından kaldırmak istedi ve “Reklam giderleri masrafa yazılamaz” teklifi de yine MSP’lilerden başka hiçbir partiden oy alamadı.
Kıbrıs’ta Ortodoks Rumların Papazı Papaz Makaryos, arkasına taktığı tedhiş çetesiyle güya EOKA’cılara karşı bir savaş başlatmıştı. Ancak bu kara cübbeli Papaz daha çok Müslüman Türk köylerini ve evlerini basıyor, onları öldürüyor, mallarını yağmalıyor ve ırzlara tecavüz ediyordu.
Kıbrıs da olacak olaylarda Türkiye’nin, Yunanistan’ın ve İngiltere’nin garantörlük hakları vardı. Ecevit yapılacak müdahalenin kendi başımıza değil hiç olmazsa İngiltere ile birlikte olması istiyor, MSP tarafı ise İngiltere’nin bu müdahaleye yanaşmayacağını baştan bildiğinden kendimizin müdahale yapmasını istiyordu.
Neticede Başbakan Ecevit İngiltere Dış işleri Bakanı Kalahan’la bu konuları görüşmek üzere yanına Oğuzhan Asiltürk’ü de alarak İngiltere uçtu. Giderken Başbakanlığa vekâlet etmek üzere Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı bırakmıştı.
Uçak Akıncılar (Mürted) hava alanından havalanınca Başbakan yardımcı Genel Kurmay Başkanı Muhsin Batur’la bir odaya girerler. Batur; “Kendisinin aynı zamanda Başbakan vekili olduğunu da söyleyerek bu müdahalenin yapılmasının şart olduğunu bildirir. Hocamız; “Siz hemen çıkarma için tedbirlerinizi alın. Gerekli kanun kuvvetinde kararnameyi size ulaştıracağım” der.