Kasım ayı enflasyonu ve felaket tellallığı...
Kasım'da aylık enflasyonun yüzde 1,49, yıllık enflasyonun ise yüzde 12,98'la 2003 yılından beri en yüksek orana çıktı /malumunuz…
HÜSEYİN KARARMAN BAKIN NE DEMİŞ…
Türk Sağlık Sen Eskişehir-Bilecik Şube Başkanı Hüseyin Kararman açıklamasında '2017 yılının geride kalan 11 ayında enflasyon yüzde 11,17 olarak gerçekleşti… Bu gerçekler ışığında 2017 yılında enflasyonun çift hanelerde gerçekleşeceği bir anlamda kesinleşmiş oldu… Her yıl hedeflenen enflasyon ile gerçekleşen enflasyon arasında ortaya çıkan fark kabul edilebilir olmaktan uzaktır... Yol yakınken bütçede, 2018 için hedeflenen enflasyonun gerçekçi bir rakama çekilmesi ve aynı oranda memur ve emeklilere yapılacak maaş zamlarının da güncellenmesi mecburi olarak görülmektedir' diyor…
Daha ne desin…
Hissetmese söyler mi hiç!
KAŞIKLA VER GRAYDER'LE AL!
Kasım ayı enflasyon rakamları açıklanmadan sosyal medya hesaplarımda aynen şöyle demiştim;
-İşçi, memur ve dahi asgari ücretlinin enflasyon karşısında ezildiği aşikar...
Esnafın durumu zaten içler acısı...
Temel tüketim malları harici hemen her şeye /her gün gelen yeni ZAMLAR belleri büktü...
Dikkat buyurun;
-Bugün bir okka mürekkebin fiyatı 15 liradan 70 liraya kadar değişiyor...
Ne alakası var diyeceksiniz!
Yazıverelim efendim...
Muktedirlerin 'İşçi, memur ve dahi asgari ücretliye verecekleri MAAŞ ZAMMINA' imza atmakla atmamak arasındaki yarım puanlık fark bir kutu mürekkebe dahi yetmiyor...'
Ne acı değil mi?
Atılan imzaya harcanan mürekkep masrafını dahi karşılamıyor...
Daha ne diyelim…
Hissetmesek söyler miyiz hiç!
Bir okuyucumda 'Miammarda, arakan bölgesinde yaşıyorsun galiba sevgili hemşerim' demişti…
Hakikaten baktığı pencereden bakmak isterim…
BAŞBAKAN DEMİŞTİ Kİ!
Başbakan Binali Yıldırım, 17 Eylül'de Kocaeli'nde aynen şöyle demişti… 'IMF'nin en son yaptığı araştırmaya göre Türkiye'nin, satın alma gücü paritesine göre dünyanın 13. büyük ekonomisi olduk… Avrupa'da 6'ncıydık 5'inciliğe yükseldik… İspanya bizim arkamıza düştü… Türkiye her bakımdan büyüyor, gelişiyor… Siz öyle kulak asmayın, moral bozmaya çalışanlara, felaket tellallığı yapanlara aldırış etmeyin, işinizi büyütün, daha çok çalışın…' demişti…
Türkiye'mizin böyüdüğü kesin… Baksanıza İspanya'da ardımıza düşmüş…
Hani 'düğün dernek' diye bir sinema filmi vardı /hatırlayın… Bir sahnede '… böyüyor Sivas'ımız yani, öyle böyüyor yani'
deyince
'Böyüyo da sana mı böyüyo lan' demişti…
Ne bileyim o sahne geliverdi aklıma…
Lütfen şu soruya bir el atıverin /cevap verin…
Ülkemizde birileri böyüyo, böyümesine de /peki esnaf, işçi, memur, çiftçi, asgari ücretli neden böyümüyo?
BU GEMİDE KİMLER VAR?
Kimsenin derdi felaket tellallığı değil elbet /olmamalı…
Çünkü bu gemide hepimiz varız…
Bizler ekonomist değiliz, felaket tellalı da…
Lakin çevremiz çapımızdan büyüktür, işçisinden çiftçisine, kentlisinden köylüsüne, memurundan amirine, fabrikatöründen asgari ücretlisine ortamlarda bulunuyoruz…
Ve üzülerek ifade ediyoruz ki ekonomik olarak hiç ama hiç iyiye gitmiyoruz…
Kime dokunsak bir ah işitiyoruz…
İnşallah bu kötü gidiş sanaldır /hayaldir, uyanırız…
İnşallah bizler yanılırız…
'bu gemide hepimiz varız…' dedikte…
Yoksa hepimiz aynı geminin yolcuları değil miyiz?
***
ACIMIZI TAHAMMÜL EDİLEBİLİR KILDINIZ…
Sülale büyüğümüz İbrahim Güven amcamızın vefatı dolayısıyla, acımızı paylaşan tüm gönül dostlarımıza teşekkür ediyorum…
…
Cenab-ı hak hepinize sağlıklı, sıhhatli ömürler nasip etsin /sizlerden razı olsun…
Ve dahi İnsan 'Hayatı başkasına tahammül edilebilir kılandır' derler…
Acımızı tahammül edilebilir kıldınız…
Sağ olun, var olun…
İyi ki varsınız.
…
Aziz Mahmut Hüdayi, Efendimiz'in mektup muhtevasını şöyle şiire dökmüştür:
Alan Sen'sin, veren Sen'sin, kılan Sen
Ne verdinse odur, dahi nemiz var!
***
Lütfen TÜRKÇE yazalım...
TÜRKÇE konuşalım...
'MAİL' yerine 'İLETİ' YAZ ve KONUŞ!