“Fabrikalar Bölgesi” kentin gözde bir bölgesi…
Ne yazık ki, artık “Eskişehir’in Akciğeri” falan değil…
O özelliğini çoktan kaybetti.
Kaybettiren de o bölgeye “Eskişehir’in Akciğeri” tanımlamasını yapanlar oldu.
Bölge önemli ölçüde yapılaşmış durumda.
Daha da yapılaşacak…
Ama nasıl?
Bölge, tam anlamıyla yapılaştığında kentin karşılaşacağı sorunları düşünmek bile ürkütücü…
***
“Fabrikalar Bölgesi” sürekli tartışma konusu oldu.
Son günlerde de yine gündemin üst sıralarına yerleşti.
Açıklamalar, yorumlar yapılıyor…
Kentin yapılaşmasıyla ilgili çok önemli konularda suskun kalan, “1:25 Bin Ölçekli Nazım İmar Planları” konusunda dahi “çıt” çıkartmayan CHP Milletvekili Murat Sönmez bile açıklama yaptı.
Şaşırmamak elde değil…
Bölgede bir sıkıntı olduğu kesin…
Yaşayanlar belli…
Müteahhitler yada yatırımcılar.
Peki, sıkıntının kaynağı nedir?
Açıklamalara bakılırsa “sıkıntıyı yaratan Koruma Kurulu” Üyeleri tam anlamıyla “hedef tahtası” haline getirilmiş durumda.
Eleştirinin ötesinde suçlama yağmuruna tutuluyorlar.
Neredeyse “Eskişehir düşmanı” ilan edilecekler…
Dahası “Koruma Kurulu üyelerini değiştirmek” için de yoğun bir çaba var…
Söylenenlere bakılırsa kurulan iki üyesi (Yelda Olcay Uçgan ve Tülin Görgülü) artık görevde değil.
Eleştiriler ve yapılanlar karşısında şaşırmamak elde değil.
Peki neden bunca eleştiri?
Koruma Kurulu üyeleri böylesine “boy hedefi” haline getirilecek ne yaptılar?
Ne istiyorlar müteahhitlerden yada yatırımcılardan?
Bu işte “bir terslik var” gibi…
Şu anda Koruma Kurulu ile müteahhitler yada yatırımcılar karşı karşıya gelmiş durumda.
Bu son derece yanlış…
Bölgeyle ilgili olarak görev, sorumluluk ve yetki sahibi olan iki belediye var.
Birisi Büyükşehir Belediyesi diğeri de Tepebaşı Belediyesi…
Bölgeyi “Eskişehir’in Akciğeri” konumundan uzaklaştıran planlamayı onlar yaptılar.
Bugünkü sıkıntılar da onların eseri olan planlamalardan kaynaklanıyor.
Bugün de “doğrudan taraf” konumundalar.
Doğal olarak sıkıntıların çözümü konusunda müdahil olmaları gerekiyor…
Ama olmuyorlar… Koruma Kurulu ile müteahhitler arasındaki mücadeleyi izlemekle yetinmiyorlar…
Oysa iki belediyenin özellikle de Tepebaşı Belediyesi’nin yapması gereken çok şey var.
En önemlisi de “Koruma İmar Planı”
Özellikleri olan bölge için son derece önemli bir planlama.
Ortada böyle bir planlama yok…
Koruma Kurulu’nun istediği de bu planlama…
“Buraya her isteyen istediğini yapamaz. Bölgenin Koruma İmar Planı hazırlanarak nereye neyin yapılacağı belirlensin.” diyorlar…
Başkaca bir istekleri yok…
Bu isteği karşılayacak olan Tepebaşı Belediyesi…
Bugüne kadar karşılamadı… Karşılayacağa da benzemiyor.
Üzerine düşenleri yapacağı yerde topu Koruma Kurulu’nun üzerine atıyor… Müteahhitlerle Koruma Kurulu’nun üzerine atıyor… Müteahhitlerle Koruma Kurulu’nu karşı karşıya getiriyor.
Kısacası, Tepebaşı Belediyesi işin kolayına kaçıyor.
Çözümsüzlüğü yaratan da işte bu yaklaşım.
Bu değişmediği sürece sıkıntıya “sağlıklı bir çözüm” bulunamaz.
Koruma Kurulu üyeleri “politik baskı” ile değiştirilebilir…
Bu değişiklikle bazı yapılar için yapım onayı da alınabilir.
Ama bu Eskişehir adına sağlıklı bir çözüm olmaz…
“Koruma İmar Planı” olmadan gerçekleşecek bir yapılaşma zaten akciğerini kaybeden kenti, hiçten nefes alamaz hale getirir…
Vedat Alp
Şehir Gazetesi