Yılmaz Büyükerşen, kendi yaptığı işlerde bir takım eksik ve kusurları, yanlışları yazan gazetecilere ‘takma kafa’ ismini takmıştı. Biz de bunun üzerine “İyi ki takma kafalar var; yoksa nice olurdu bu şehrin hali!” mealinde bir yazı yazmıştık.
Gazeteniz Yenigün, önceki gün ve dün Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘su elde etmek için’ yapılan Sarısungur Göleti ile ilgili olarak manşetten iki önemli habere imza attı. Kendi söylediklerini kendi belgelerinin nasıl yalanladığını ortaya koyduk çünkü.
Düşünün ki bir belediye ‘içme suyu temini’ maksadıyla gölet yapıyor, ve bu haberi Hürriyet Gazetesi vasıtası ile manşetlere çekip Büyükerşen’in ne kadar öngörülü bir belediye başkanı olduğunu anlatmak için kullanıyor. Üstelik bir takım yanlış bilgilerle Büyükerşen övülürken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de ‘ağustos böceği’ misali tembel ve dar görüşlü lanse ediliyor.
Ne var ki Büyükerşen yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi ESKİ Genel Müdürlüğü laboratuvarı, su temini maksadıyla yapılan göletin suyunun içilemez olduğunu belgeliyor aynı tarihlerde!
Haberlerimiz üzerine, çok büyük bölümü olumlu, bir takım tepkiler aldık. Ancak AK Parti iktidarının Eskişehir’de tren hattının yeraltına alınması projesindeki en küçük bir değişimi, kısalmayı günlerce gündemde tutan Eskişehir medyasından içme suyu temini maksadıyla yapılan bir göletin suyunun içilemez durumda olması, ESKİ yönetmeliğine aykırı bir şekilde bu göletin su sporlarında kullanılması ile ilgili olarak tek bir ses çıkmadı. Daha doğrusu çıktı da biz dolaylı olarak duyabildik!
Biz gazete olarak, birileri destek versin ya da birileri bunu kullansın diye haber yapmıyoruz. Ortaya bir gerçek koyuyoruz. Yazdığımız bu son haberleri de belgelerine ulaşmadan yayınlamadık.
Geçen yıl, Çakma Plaj’ın yanındaki su birikintisinin mikrobiyolojik olarak kirli olduğunu yazdık ve bizim yazdıklarımız daha sonra ortaya çıktı. O zaman da sadece Yenigün ve Şehir Gazetesi Eskişehirlileri düşündü; Çakma Plaj’ın insan sağlığını tehdit ettiğini yazıverdiler!
Bir şehre, bir şehrin insanına sahip çıkmak böyle olur. Bir şehirde birkaç kişiye sahip çıkıp, şehri onların kanalı ile rant parsellerine ayıranların Eskişehir halkını düşünmediklerini ve umursamadıklarını da çok iyi biliyorum. İşte bu durumda olanlar, yazdığımız bu son haberlerden de gocundular!
Böyle durumlarda “Çok şükür ki Yenigün gibi bir gazete, Yenigün gibi gazeteler var. Yoksa Eskişehirliler Çakma Plaj’ın yanındaki mikroplu suda yüzdürülür, birileri de vatandaşı orada yüzdürenleri alkışlarlardı! Eğer Yenigün ya da Yenigün gibi gazeteler olmasa, Eskişehir halkı bir takım medya organları kullanılarak nasıl aldatıldığını hiçbir zaman öğrenemezdi!” diyorum.
Ne diyeyim; İyi ki varız! İyi ki ‘takma kafa’yız!
Sezai Şen
Yenigün Gazetesi