Değiştim havasındaki Kılıçdaroğlu'nun CHP'si 12 Haziran seçimleri için iktidarı hedefliyor. Kılıçdaroğlu'nun bu yönde müthiş bir gayreti var. Peki CHP iktidar olursa neler olur?
CHP iktidara hazırlanıyor. Hedef en az yüzde 40 oy. Bunun mümkün olup olmayacağı 12 Haziran'da sandıktak çıkan sonuçla ortaya çıkacak. Peki CHP iktidar olursa? Ahmet Taşgetiren Aksiyon Dergisi'ndeki yazısında olası CHP iktidarında Türkiye'de neler olabileceğini yazdı. Taşgetiren ortaya bakın nasıl bir Türkiye manzarası çıkardı.
İşte o yazı:
CHP iktidarı ne yapar?
Bir: Böyle bir yazıyı, böyle bir ihtimali yakın gördüğüm için yazıyor değilim, bana göre şu anda böyle bir ihtimal gözükmüyor çünkü.
İki: Yazıyorum ki, CHP adına bir iktidar hedefleniyorsa, CHP yöneticileri, toplumdaki “CHP iktidarı” algısını ve kaygısını doğru anlasınlar ve bunun izalesi için çaba göstersinler.
Üç: Yazıyorum ki, “Yeni CHP” adına söylenenlere bakıp, bir CHP iktidarını tasavvur edecek olanlar, daha gerçekçi değerlendirmeler yapsınlar.
Bilinmeli ki, iktidar, bir partinin kurduğu hükümetten, onun başbakanından, bakanlarından ibaret değildir. O partinin Meclis grubu da, iktidarın tamamını temsil etmez. Parti programı da şu veya bu partinin iktidarı adına sınırlı bilgi verir.
İktidar çok daha geniş bir kapsama alanına sahiptir.
Bir anlamda ülkenin iklimini değiştirecek kadar geniş bir kapsama alanı söz konusudur iktidarın.
Bu, bir AK Parti iktidarı için de böyledir, CHP iktidarı için de...
Buradan yola çıkarsak, bir CHP iktidarı olduğunda sadece hükümet kadroları değişmez, ülkenin iklimi değişir. İç politika, dış politika, ekonomi politika, kaynakların dağılımı, insan sermayesinin tasarrufu, ülkenin maddi - manevi tüm varlığı, etkilenir iktidardan...
Bir CHP iktidarı olunca ne olur, isterseniz sayalım:
Rektörlerin kimyası değişir öncelikle. Şu anda fiilî anlamda özgürleşmiş gözüken başörtüsü alanı, yine “insaf” konusu hâline gelir. (Ne diyor Kılıçdaroğlu başörtülü milletvekili adaylığı için? Diyor ki: “Başörtülü aday gösterilebilir ama seçilip Meclis’e geldiğinde, Meclis’in kıyafet uygulamasına uymak zorundadır. Devletin kuralı bu çünkü.” Devletin kuralı da değişebilir” gibi bir yaklaşım yok burada. Yarın aynı şekilde “devletin kuralı var” mantığı ile üniversiteden imam hatiplere uzanan bir yasak uygulaması gelmez mi?)
Millî eğitimin kimyası değişir. İdari kadrolar hallaç pamuğu gibi atılır mesela. Hiç kuşkunuz olmasın. Köy Enstitüsü ruhundan beslenen teftiş kadrolarının terörü okulların en ücra köşelerinde bile hissedilmeye başlanır. İmam hatiplerin üzerinde, İHL’deki kız öğrenciler üzerinde, kara bulutlar dolaşmaya başlar.
Valilerin kimyası değişir. Vali - halk ilişkileri değişir.
Kaymakamların kimyası değişir.
Yargı kurumlarının kimyası değişir. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, bu yeni kimya ile hareket etmeye başlarlar.
Diyanet’in iklimi sarsılır.
Müftülerin bile kimyası değişir.
Camiler hisseder bir CHP iktidarını. Minareler hisseder.
Kur’an kursları hisseder CHP iktidarını, bedenlerinde...
Anaokulları bile hisseder.
Devlet dairelerinde kadrolaşma fırtınaları eser.
Bazı sivil toplum örgütleri alikıran baş kesen olur.
Kimi mezhebi saplantıların kimyası değişir.
İş dünyası hisseder bir CHP iktidarını. TÜSİAD, MÜSİAD farklı açılardan hisseder.
Ergenekon’a özel mesajı olur CHP iktidarının...
Ortadoğu hisseder, İslam coğrafyası hisseder. Filistin hisseder Türkiye’de iktidar değişimini.
İktidar çok şeydir, evet.
Tayyip Erdoğan da bir iklimdir, Kemal Kılıçdaroğlu da... Abdullah Gül de bir iklimdir, Ahmet Necdet Sezer ve Süleyman Demirel de... Tayyip Erdoğan’la Abdullah Gül gelir, Kılıçdaroğlu ile kim gelir?
Herkes baharı ile, yazı ile, yağmuru, karı, kışı boranı ile birlikte gelir.
İktidar bir ruh dünyasıdır, bir medeniyet iddiasıdır, bir Türkiye projesidir.
Üç - beş kişi değildir iktidar.
Dünyayı nasıl okuduğunuz, Türkiye’yi onun içine nasıl yetiştirdiğiniz, Türkiye’nin önümüzdeki on yıllarını nasıl projelendirdiğiniz meselesidir. Bir dünya görüşünün ülke gerçeği ile buluşmasıdır iktidar.
Evet, nasılsanız öyle yönetilirsiniz.
Bir toplumun, kendi içinden, kendi ideallerini gerçekleştirmek için görevlendirdiği çocuklarının işidir iktidar.
Toplum çağırır ve iktidar gelir.
Türkiye, uzunca bir süredir CHP iktidarını çağırmıyor. Toplum korkuyor bir CHP iktidarından.
CHP iktidarı geçmişte de, toplumun çağrısı ile değil, yukarıdan aşağı gelmişti. Sonraki dönemlerde, parçalı CHP iktidarları yaşadı Türkiye ve, şu yukarıda söylediğim her şeyi yaşadı. Yerel iktidarlarında da benzeri olguları yaşatıyor CHP, tabii ki yerelliğin sınırları içinde.
Merkezî iktidar çok daha kuşatıcı bir şeydir.
“Yeni CHP” iddiası, bu seçimde, toplumdaki bu kaygıları giderip gideremeyeceğinin sınavı ile karşı karşıya.
Ahmet Taşgetiren