Eskişehir’de son 10
yıllık süreye damgasını
vuran bir “sihirli sözcük”
var.
O da tramvay...
Özünde bir ulaşım
aracı… Toplu taşımacılıkta
kullanılıyor… Başkaca
bir işlevi yok.
Yalnız bu, “Normal
kentler” ve “normal
başkanlar” için geçerli…
Eskişehir “farklı” bir
kent… Başında da “Altı
delik ayakkabıya pençe
yapmaktan uzaya
mekik aracı göndermeye
kadar her şeyi
herkesten iyi bilen” ve
de “Heykel yapmaktan
saksafon çalmaya kadar
her işi herkesten iyi
yapan” bir “zat-ı muhterem”
var.
Her iş gibi “göz ve
zihin boyama” konusunda
da “ellerine su
döken” olamaz…
Böylesi bir “zat-ı
muhterem”in elinde
tramvay, hiç yalnızca bir
“ulaşım aracı” olarak
kalır mı?
Elbette ki, hayır…
Tramvay, Eskişehir’de
“saymakla bitirilemeyecek
kadar çok
keramete sahip olan”
bir araç…
Aslında “araç” yerine
“sihirli sözcük”
dense daha doğru olur
“Tramvay” denilince
akan sular duruyor…
Kullanım alanı oldukça
geniş…
Gerektiğinde “hücumlara
karşı kalkan”
olarak
kullanılıyor… En etkili
“hücumlar” bile
“tramvay kalkanı”na
çarpıp geri dönüyor…
Dahası geri dönmekle
kalmayıp “hücum
edeni” yaralıyor…
Gereksinim duyulduğunda
“en etkili hücum
silahı” haline dönüştürülüyor…
Öyle etkili
kullanılıyor ki, karşısında
ne “kalkan” ne de
“kale suru” dayanabiliyor…
Önüne çıkan her
engeli delip geçiyor…
Kullanılmadığı alan
yok…
Ne zaman, nerede gereksinim
duyulursa o
zaman ve orada kullanılıyor…
“İhtiyaca göre kullanımın”
yanı sıra bir de
sürekli olarak kullanıldığı
bir alan var.
“Makyaj” ya da “göz
ve zihin boyama” işi
olarak tanımlanabilir.
Tramvay “istenmeyen
görüntüleri gizlemek”
için bire bir…
Ulaşım aracı değil de
“fondöten” sanki…
Uzman kullanıcının
elinde “gizleme harikaları”
yaratıyor…
Ne kırışıklık ve buruşukluk
ne çirkinlik ne de
yapım yanlışlarını gösteriyor…
Hepsini kapatıp gizliyor…
Öyle “ustaca” kullanılıyor
ki, yalnızca başka
“kusurları örtmek” ile
kalmıyor… Bizzat kendisinin
oluşturduğu
“kusur ve çirkinlikleri”
de “görünmez” kılıyor…
Tramvay ile “kusur”
ve “çirkinlik” hiçbir
arada düşünülmüyor…
Onunla birlikte ilk ve tek
akla gelen “güzellik abidesi”
oluyor…
Elbette ki, farklı düşüncelerin
oluştuğu oluyor…
Ama, onlar da “yayılma
olanağı” bulamıyorlar…
“Dillendirmeleriyle
boğulmaları” bir oluyor.
U
zun sözün kısası…
Özünde bir “ulaşım
aracı” olan tramvay Eskişehir’de
“her derdin
devası” olmuş durumda.
***
Eskişehir’in son 10 yılına
bakmaya çalıştık…
Anlatım “farklı” olabilir.
Ama, kesinlikle
“abartılı” değil…
“Eksik” olabilir de
“fazla” olamaz…
“Tramvay maskesi”
arkasında gizlenen yanlışlar
saymakla bitirilemeyecek
kadar çok.
Geçmişin yanlışları
için “iş işten geçmiş”
durumda.
“Yanlışların telafisi”
olanaksız…
“Katlanmak” dışında
yapılabilecek bir şey
yok…
Ama, yeni yanlışlar
gündemde…
Birisinin ucu gelip
Alaaddin Parkı ve Alaaddin
Camii’ne dayandı.
Büyük bir yanlış…
Ne yazık ki, tek yanlış
değil…
Ciddi sorunlar yaratacak
çok sayıda yanlış
var.Bugün için “önlenemez”
değiller…
Bilgi sahibi olunarak,
tartışarak, müdahil olunarak
önlenebilirler…
Aksi taktirde “yarın
çok geç” olabilir…
“Telafisi olanaksız”
yanlışlara yenileri eklenir…
Kent yaşamı “çekilmez”
hale gelebilir…
Aslında, yapılması gereken
“çok zor bir iş”
değil…
Şu “fondöten” bir silinse…
Boyanan “gözler
ve zihinler” bir yıkansa…
Kısacası “makyaj”
ile gizlenen
gerçekler bir görülebilse…
Her şey çok farklı
olur…