ÖLÜM
Ölüm, yok olmakla eş değer midir?
Onca yaşananlar, onca yıllar…
Yok olup gitmek, bir daha dönmemek, bir daha olmamak…
İnsanlar en çok ölümden korkmuştur.
İnsanlar ölümden korktukları içinde yaşamı hep var etmeye çalışmışlardır. Ölümden sonra dirilmek, sonsuz bir yaşamı düşlemek, yaşamı ölümsüzleştirmek, ölüme karşı direnişin bir ifadesi olmuştur.
Yaşam çok değerlidir. Her şey yaşamak adınadır.
Başkalarını öldürmek yaşamak adınadır.
Onca savaşlar bile;
Ölüm gerçeğine, ister bilimsel, ister felsefik, ister dinsel bakın, ölüm acıların en büyüğüdür.
Doğumlar, ölümler insana dairdir.
Ölenler ve doğanlar doğanın dengesidir.
İnsanlık ölümlere karşı hep direnmiştir.
Ne zindanlar, ne sürgünler, ne işkenceler, ne de idamlar insanlığın yaşama olan tutkusunu yenebilmiştir.
Yiğitler darağacına giderken bile yaşamı büyütmüşlerdir.
Anne karnındakiler, bebeler, çocuklar, gençler ölüme direnme fırsatı bile bulamadan kirli savaşların kurbanları olmuşlardır.
Adları, sanları yoktur onların.
Sayılar, rakamlar bile çok görülür.
Ana haberlerin sıradan haberleri bile olamazlar.
Ölümlerin nedeni ne olursa olsun.
Ölüm sondur!
Ölüm yok oluştur!
Ölüm bir daha olmamaktır!