Ecdadımız Osmanlı insanlık tarihinde müstesna bir yer edinmiştir. Ve bunu da sonuna kadar hak etmiştir. En önemli misyonu; “Hak” yani adalet’i tahsis etmekti. İslam’ın emrettiği adil yönetim düzenini uygulamak hususunda azami dikkat göstermişlerdi. Bu mazlumun yanında, zalimin karşısında bir duruştu.
Şimdi günümüz Türkiye’sinde bir furya almış başını gidiyor. Herkes, her grup Osmanlı’yı kendisinin temsil ettiğini söyler oldu. Ecdadımızdan bazı motifleri üzerlerinde, ofislerinde bulundurmakla Osmanlı’nın ruhunu yaşayacaklarını ve yaşatacaklarını düşünmeye başladılar.
Bunlardan bir kısmı, Osmanlı’nın sadece şekli; maddi gücünün tesirine kapılarak, manevi ruhaniyetini bir kenara bırakmış Osmanlıcılık taslamaktadırlar. Ecdadımızdaki zalim ve küffara karşı güç ve heybet, ama Allah’a (c.c), mazluma ve inanca karşı naif duruşundan bihaber, barbar zihniyetin artık mahsulleri olarak kabadayılık havasındalar. Evlerine, ofislerine bir bakın!.. Osmanlı devlet armaları, bir sultanın tuğrası asılıdır duvarlarında lakin bu sadece süs ve gösterişten öteye gitmemektedir. Maneviyat ve ruh kayıptır çünkü…
Bir kısmı da var ki, kendisine verilen yönetim ve idare yetkisini ecdadım Osmanlı’nın kemiklerini sızlatarak uygularken Osmanlı kisvesine bürünmeyi de ihmal etmez. Osmanlı, Allah ve maneviyatı temsil edip, soysuzluğun, azgınlığın, hayasızlığın önüne kendini siper etmişken, bunlar Osmanlı maskesinin altından her türlü hayasızlık, rüsvaylık ve kepazeliklerin önünü açan icraatlar yaparlar. Ecdadımız hiçbir suretle mazluma karşı zalim ile işbirliği yapmazken bu Osmanlıcılar komşularımıza tecavüz edecek zalim küffara her türlü desteği vermeyi ve Müslüman kanı üzerinden para pazarlığı yapmayı da marifet bilmişlerdir.
Osmanlı nerde bu Fosmanlılar nerde!..
Ne ilginçtir ki tam da bu zamanlarda TRT geçte olsa Osmanlı içerikli dizilere başladı. Gerçektende içerik olarak gayet başarılı buluyor ve zevkle izliyorum. Tarihin tozlu raflarından günümüze ve günümüz Müslümanları ve yöneticilerine bir takım mesajlar vermesini gerçekten çok isterim. Bu dizileri izlediğimde hem duygulanıyor hem de tarih gerçektende tekerrür ediyormuş diyorum. Merhum üstat Akif’in söylediği gibi, “Hiç ibret alınsaydı, tekerrür eder miydi tarih.” Hem benim aziz Peygamberimde şöyle buyurmamış mıydı? “Müslüman aynı delikten iki kez sokulmaz.”
Bu dizilerde hemen şunu temaşa ediyorum. Tarihin her döneminde Müslümanların arasında karakteri bozuk, ikiyüzlü hadi söyleyivereyim, yani münafıklar hep var olmuş. Öyle çok bizden gibi görünmeyi başarmışlar ki; herkes ihanet etse O hainlik yapmaz dedirtmeyi başarmışlar. İşleri güçleri fitne ve fesatlık olmuş. Birileri bununla da yetinmeyip baş olma, lider olma, koltuk kapma sevdasına kapılarak gömlek değiştirerek düşmanla, kafirle gizli görüşmeler yapmış, sırf başa geçmek, sırf tek adam olmak için. Tabi bu ve bunun gibilerin dilinden, ruhundan iyi anlayan şer odakları hemen tekliflerini sıralayıveriyorlar böylelerine. “Bak sen olsan da olamasan da biz bu hedeflerimize ulaşırız. Kabul edersen seni başkan yaparız, çok zengin yaparız. En güzel kadınları emrine veririz.” Bu türden nefsi tekliflerle yola getiremediklerini ise sevdikleriyle, ailesine kötülük yapmakla tehdit ederek zorla kendilerine hizmet etmeye mecbur bırakmışlardır. Tabi bu türden tehditlere aldırmayan, ümmetin ve Müslümanların canı yanacağına benim canım yansın diyenlerde olmuştur ve her zamanda olacaktır inşaAllah…
Bize kendisini bizden gibi, Osmanlı gibi göstermeye çalışanlara çok dikkat edelim. Bunları kimler seviyor. Bunlara kimler ödül ve madalya veriyor. Yaptıklarıyla kimleri sevindirip, kimleri üzüyor. Zalimlerle işbirliği yapıyor mu? 15-20 sene önce batıl’a Batıl derken şimdi Hak mı diyor!.. Önceleri haramlar için Haram derken, şimdi, dünya gerçeğidir, onsuz yaşayamayız mı diyor? Önceleri, şunlarla görüşen şerefsizdir derken, şimdi, tabii görüşürüz mü diyor!.. Söz verince sözünde duruyor mu? Emanete sahip çıkıyor mu? Bir bak ne olur Ey Millet!..
Osmanlı, adalet ve ilay-ı kelimetullah için Avrupa’da at koşturmuşken, (kendilerini Osmanlı torunu gibi gösteren) birileri “ Müslüman Türkler yeryüzünden kazınmadıkça bize rahat yok” deyip, en büyük haçlı seferini başlatan Papa heykelinin altında, Allah’a isyanın ve her türlü hayasızlığın serbest sayıldığı AB anayasasını kabul ediyoruz diyerek imza atıp Osmanlı’nın kemiklerini sızlattılar ne yazık ki!..
Bir bak Ey Millet. Biraz Şuur, biraz Feraset ile bir bak Allah aşkına!.. Kör ve sağır kesilme. Yoksa, Allah (c.c), ayetinde belirttiği gibi sizi tamamen kör ve sağır ederde bir daha hayrı ve iyiyi göremezsin. Girdiğiniz bataklığı şeytan size güzel gösterir ve o batakta çırpınıp durursunuz. TRT deki Osmanlı dizilerini seyrettiğimde aklımdan hemen Erbakan hocam ve Milli Görüşçüler geçiyor. Dizideki karakterleri günümüzdekilerle hemen eşleştiriveriyorum. Süleyman Şahı, Ertuğrul Gazi’yi Milli Görüş kefesine koyarken, ihanet kefesine de diğerlerini hemen yerleştiriveriyorum. Haçlılarla, Moğollarla, Masonlarla ve Siyonist Yahudi ile kirli ilişkiler içinde olan yenilikçi, ittihatçı yaftalı cinsi bozukların temsil etmek istediği ecdadım Osmanlı, bugün kalksa dirilse bu çakal sürülerinin yüzüne tükürüp, Osmanlı tokatınıda suratlarına patlatıverirdi muhakkak…
Osmanlı nerde bu Fosmanlılar nerde!.. Kalın sağlıcakla, kıymetli dostlarım…